Hayatını Epilepsiye Uyarlamak
Birkaç dakika önce elimdeki işi yaparken bir an kendimi sorguladığımı fark ettim. Üçüncü bir gözle durmuş kendime bakıyor ve hayatımdaki değişiklikleri sorguluyordum. Ve konu benden çok yine yeni yeniden epilepsiydi... Sorguya birlikte devam edelim istedim.
Üç seneye yakın bir süredir hayatımda büyük değişiklikler yapmışım; iş hayatım, yaşam tarzım, düşüncelerim... Peki neden, nasıl oldu bu değişiklikler?
Çalıştığım işlerden hep kısa süre sonra çıkmak zorunda kaldım. Masa başı olsun hizmet işi olsun her türlü denedim. Bilirsin, bedensel ya da zihinsel fark etmiyor, herhangi bir yorgunluk hissettiğinde nöbetler çıkıveriyor ortaya. Maalesef bu sebeple işlerim genelde kısa süre sonra sonlandırıldı. Çok güzel geçen iş görüşmeleri ise hastalığımdan bahseder bahsetmez işvereni üç adım geri çekti: ''Biz sizi sonra ararız.''
Kısacası iş konusunda bu hastalık bana engeldi. Ben de onun istediği türden bir iş uydurayım kedime dedim ve neye yeteneğim varsa ona yönelerek bir şeyler yapmaya çalıştım. İnanır mısın, bir şeyler ortaya çıkarmak, üretmek çok hoşuma gitti. İşini severek yapmanın sağladığı motivasyonu tattım, beni zinde tutuyordu. Bir gelir de sağlayabilirsem değme keyfime...
Yavaş yavaş da hayatımı düzene sokmuştum.
Epilepsi ne diyordu; uykusuzluk çekme!
Gece yatmaya, sabah kalkmaya saatler belirledim. Düzenli sekilde yatıp kalkmak, beden yorgunluğunu da zihin yorgunluğunu da alıyormuş bunu fark ettim, bu şekilde devam ettim.
Başka ne diyordu; aç kalma!
Kahvaltımı düzene oturttum, gün içinde acıktığım saatleri belirledim, bu saatlerde gluten harici sebze meyve odaklı olmak üzere acıkmadan beslenmeye özen gösterdim.
Başka ne diyordu epilepsi; stres yapma!
Eh, işinde kendi kendinin patronuysan orada stres aramaya gerek olmaz. İşte burada aşk hayatı devreye giriyor. Onu da kontrole alabilirsen huzur içinde yaşarsın. Ne yazık ki kaygı bozukluğum ve duygusal yoğunluklarım sebebiyle henüz onu yapabilmiş değilim. Psikiyatri görüşmelerim sonucu onu da sağlayacağımı düşünüyorum.
''Sakin ol, olumlu bak, çözüme odaklan, her şey yoluna girecektir'' hayat felsefem oldu adeta! Cümle bir yerden alıntı değil yanlış anlaşılmasın, huzurum için gereken şeyleri bir araya getirdim diyelim.
Görüldüğü üzere hayatımı baştan aşağı epilepsiye odaklamışım. Bunu bir kaç dakika önce fark etmem biraz komik oldu. İyi bir şey mi yaptım dersin?
Üç senedir hastalığımda olan değişikleri paylaşmıştım daha önce; gün içinde nöbet yaşamıyor, nadir olarak aura hissediyordum, hala bu şekilde. Ayda bir kaç kez de sabaha karşı uykuda nöbet geçiriyorum. Üç sene öncesine kadar bu nöbetler gün içinde 6-7 defa uyanıkken olurdu. Gelişmeler doktorumun dediğine göre de benim hissettiklerime göre de olumlu. Sonuçlar iyi yönde olunca yaptığım şeylerin de iyi olduğunu düşünüyorum.
Aslında epilepsinin bizden istedikleri, sağlıklı bir insanın da yapması gereken şeyler değil mi?
Sözün kısası; kendine iyi bak, sağlıklı kal...
Yorumlar
Yorum Gönder