Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Geçmisten Günümüze Epilepsi

Düşme hastalığı, düşüren hastalık, tutarga, peri hastalığı, oğlan boncuğu... Bu isimlerden bir kaçına aşina olsanız da duymadıklarınız vardır eminim. Onca yıllık beraberliğim var bu hastalıkla, tutarga ve oğlan boncuğu isimlerine hiç rastlamamıştım. Bazı isimlerin oluşumu batıl inanca dayanırken,  bazılarının oluşumu nöbet sırasında hastaların gösterdikleri tepkilere dayanıyor. Bazıları ise ne yazık ki bilinçsizliğe... Halk arasında 'sara'dan sonra en bilinen isim 'peygamber hastalığı'dır. Temporal lob epilepsisinde halüsinasyon, delüzyon, olmayan sesler duyma, tuhaf hisler, anıların canlanması gibi olaylar yaşanır. Yaşanan temporal lob nöbetleri arasında halüsinasyon olarak peygamber görüp onunla diyaloğa geçme gibi vakalar da gerçekleşmiştir.  Hasta bu durumda karşısındaki insanı ya da bir nesneyi peygamber olarak görebilir,

Sizi Aurama Davet Ediyorum

Epilepsideki aura beni her zaman etkilemiştir.  Öyle enteresan şeyleri öyle değişik zamanlarda yaşıyorum ki gerçekten büyüleyici. Yaşadığım hissi benimsedim sanırım, bazen aurayı kendi kendime oluşturduğumu bile düşünüyorum. Böyle bir olasılık var mı, aura tam olarak nedir ve nasıl yasanır birlikte araştıralım istedim. Aura fokal nöbet başlangıcının habercisidir. Fokal nöbetler beynin belli bir bölümünde oluşuma başlayan nöbetlerdir. Aurada bilinç yerindedir fakat değişik psikolojik durumlar yaşanır. Korku, çekingenlik, üzüntü gibi duygu durumları yaşanırken deja vu (yaşanılan anın daha önce yaşanmışlık hissi),  jamais vu (bulunduğun mekanları, gördüğün kişileri tanıyamama), mikropsi (cisimleri olduğundan daha küçük görme),  makropsi (cisimleri olduğundan daha büyük görme), depersonalizasyon (kendi bedenine yabancılaşma hissi) derealizasyon (bulunduğun atmosfere yabancılaşma hissi) gibi psikolojik durumlar da yaşanabilir. A