Kendimle Bir Gün
Yaz ayında yağmurlu bir gün yakalayınca yazmamak olmazdı. Hele ki balkonda güzel bir içecek eşliğinde...
Ama balkonum buna izin vermeyecek gibi. Geçen gün, balkonumda biraz yer açabilmek için bazı çiçeklerimin yerlerini değiştirmiştim. Onlardan kalma toprak izleri, yağan yağmur sayesinde çamura dönüşünce kendimi pek keyifli hissedemedim. Baştan aşağı temizledim balkonumu. Yağmur yağdı ben yıkadım, o yağdı ben yıkadım. Biraz delice olsa da sonunda duyduğum keyif, çektiğim yorgunluğa değdi.
Sanki çiçeklerim onların mekanını temizlediğim için bana gülümseyerek bakıyorlar. Ben de buna karşılık biraz daha büyüyeyim diyor biri, biri ise benden çiçek bekliyor, onu mu açsam, az şey yapmadı şimdi diyor, aralarında konuşuyorlar.
Karşımda küçük boylu bir dağ var, üzeri yemyeşil... O ise tüm ağaçları sulandığı için rahatlamış bir şekilde gözlerini kapatmış göğe bakıyor teşekkür ediyor sanki.
Tüm bunları seyredip böyle hayallere dalıp rahatlamak çok iyi geliyor. Tüm gün hatta tüm hafta yorulan kafam, önemsiz gibi görünen bu küçücük hayallerle nasıl dinleniyor bilemezsin.
Sessiz ve yağmur kokulu sokak, yavaş yavaş insan sesleri ile dolmaya başladı. Arkadaşına seslenen küçük çocuk, çocuğuna seslenen anne, sepet sarkıtıp alışveriş yapalım diye ne getirdiğini duyurmaya çalışan satıcı... Korna sesleri hariç rahatsız etmiyor beni bu sesler. Sese bu kadar duyarlı olmasam o sesin de rahatsız edeceğini sanmıyorum ya... Sanırım kendi çapında takılan biriyim. Umursamamak mı acaba bilmem ki... Daha çok 'olacak tabi ki, yapacak tabi ki' gibi hak verme durumu bence. Kendi alanına başka kedi sokmamak için kalın miyavlama seslerine dayanamayan insanlardan olmak istemezdim açıkçası.
Neyse konuyu uzatmayayım. Diyeceğim şu ki kendini rahatlatacak şeyler keşfetmeye çalış. Kitap okumayı dene, tek başına sessiz bir mekanda gözlerini kapatıp değişik şeyler düşünmeyi dene, merak et, öğren, bitki beslemeyi dene, bitkinin ne istediğini araştır keşfet, yürüyüş yap, hobi edin yani kendine zaman ayır. Bak gör iyi gelecek.
Güzel günler seninle olsun...
ev birası yap, bilgisayar oyna, bisiklete bin
YanıtlaSilEvet, degisik fikirler... Gerçi bilgisayar oyunları dinlendirmektense kafa yorabilir. Goz alici renkler, dikkat cekici ışıklar beni anında etkiliyor mesela. O yuzden ona dikkat etmekte yarar var.
YanıtlaSilEv birasi yapımı bir bakıma hobi, dinlendirici bir uğraş guzel fikir.
Bisiklet de cok iyi fikir. Ne kadar bedenen yorucu olsa da zihnen dinlendirici bir şey. Nobetin ne zaman gelecegini bilemedigimiz icin trafik acisindan temkinli olmaliyiz tabii:)
Teşekkür ederiz.
Blogunuzu yeni keşfettim. 24 yaşındayım ve 8 yıldır ergenliğimde başlayan epilepsiyle birlikte yaşıyorum. Çok faydalı içerikler, çok teşekkürler. Bloga e-posta aboneliği için bir eklenti kurabilirseniz takip etmek isterim.
YanıtlaSilMerhaba, abonelik özelliği bloga eklenmiştir. İyi günler.
SilFayda saglayabildigime cok sevindim. E-posta aboneligi hakkında pek bilgim yok, arastirip yakin zamanda geri dönüş saglamaya calisacagim.
YanıtlaSilTeşekkür eder, sağlıklı günler dilerim.
bana yardım edin lütfen
YanıtlaSilepilesivepsikoloji@gmail.com mail adresinden bana ulaşabilirsiniz. Elimden geldiğince yardımcı olmak isterim.
Sil