Epilepside Stres
Konumuz epilepsi ve psikolojiyse bu konuyu biraz açalım isterim.
Çok önceleri normal sandığım aslında normalin oldukça dışında olan çoğu davranışımı, düşüncemi, hareketimi keşfetmemle çıktım ben bu yola.
Keşfetmekten ziyade uyarılarak farkına vardım aslında.
Anormal tavırlarımı kabullenmek istemediklerinden midir ya da küçük yaştan itibaren olduğu için bir fark görememelerinden midir bilmem; ailem seneler boyunca beni bu konu hakkında hiç uyarmadı.
Evliliğimde bir şeyler ters gitmeye başlayınca nedenini arama ve çözüm üretme çabasıyla eşim anlattı bana olanı biteni.
Dönüp arkama baktığımda hayatımı ne kadar etkilediğini gördüm.
Böyle devam ederse hayatımı yaşayan ben değil epilepsi olacaktı.
Bir şeyleri düzeltmeliydim.
Neyin nesidir, nedeni nedir bir araştırdım; nöroloğuma sordum, psikiyatr ile görüştüm yani kısacası kendimi tanımaya başladım.
Neyi neden yaptığımı anlamaya başladım.
Bilinçlendikçe epilepsiye karşı duruşumun daha farklı olduğunu hissettim.
Henüz dimdik duramasamda biraz daha güçlenmek kendimi o kadar iyi hissetirdi ki...
Bunu sen niye yaşamayasın?
Psikoloji aslında oldukça geniş bir konu.
Bizim ilgileneceğimiz nokta epilepsiye dayanan kısmı.
Öncelikle herşeyin başı diyebileceğimiz stresle konuya giriş yapabiliriz.
Aynı fikirde olduğumuza eminim. Şu baş düşmanımız olan ''stres''.
Michigan Üniversitesi’nden nöroşirurji uzmanı Dr. Emily Levin epilepsi tedavisi üzerine uzmanlaşmış ve haliyle bu stres belasının epilepsiyle bağlantısını çözmeye çalışmış.
Çünkü Levin de bizim gibi düşünerek şöyle demiş:
“Stres epilepsinin nedeni olarak gösterilmiyor ancak epilepsi teşhisi konmuş bir kişide kasılmaları tetiklemesi çok olası”
Fakat artan stres hormonlarıyla ilgili hayvanlar üzerinde yapılan bazı araştırmalar var ki Dr. Levin, bu konuda şu önemli hatırlatmayı da yapmış:
“Araştırmalar, stresin insanlarda kasılmaların nedeni olduğunu doğrulamak için yetersiz. Sadece birkaç kanıt ortaya koyabiliyor. Yani stresin kendisi değil, strese sebep olan şey ne ise, bu şey aynı zamanda kasılmaları da artırıyor.”
Yani tabiri caizse bir nevi kısır döngü...
Yaşadıklarımızdan bir kaç örnekle şöyle düşünebiliriz:
Diyelim bir işe başvurdun, kendi deneyimlerimle söylüyorum ki her iş yeri epilepsi hastası kabul etmiyor, bu yüzden özgeçmişinde bu bilgiyi vermekten genellikle çekinirsin. İşe alınırsın, her şey yolundadır, işi de sevmişsindir. Zamanla işten çıkarılma korkusu başlar. Çünkü her an nöbet gelebilir. Bu korkuyla işte gelir baş belası ''stres''...
Diyelim bir tartışmadasın. Karşındakini suçlamadan kendini savunursun. Haklısın biliyorsun ama anlatmak neden bu kadar zor? Bu kelimeler nereye gitti? 'Konuşmam lazım, anlatmam lazım. Hep bu yüzden haksız kalmak istemiyorum, yetersiz kalmak istemiyorum' diye düşünürken geldi yine o baş belası ''stres''...
Diyelim sevdiğinden ayrıldın. Üzgünsün onu hala çok seviyorsun ama onunla da olmuyor biliyorsun. Koca bir boşluktasın ve ne yapsan dolmuyor. Öyle de böyle de olmuyor. Ben ne yapacağım sorularıyla boğuşurken geldi yine o... İşte anladın sen.
Yani kısacası hayatın her olumsuz yanı sonunda strese çıkıyor ki Levin de bunu söylüyor. Epilepsiye iyi gelmeyen şey strese çıkan o yola girmemek aslında.
Peki nasıl?
Barışık olarak, özgüvenli olarak, sakin olarak, gülümseyerek, severek, sayarak, incitmeyerek, umut ederek, sabrederek, teşekkür ederek, hayal ederek resmederek ve hepsi içinden geldiği gibi...
Strese çıkmayan onca yol varken neden o yola giresin ki...
Amacımız epilepsiyi yenmek. Azalsın, tamamen bitsin, gücümüz neye yetiyorsa onu yapacağız. yeter ki ona bağımlı olmayalım. Biz epilepsiyle yaşamayalım hayatımızda var olacaksa eğer epilepsi bizimle yaşasın.
Kendini sev, koru ve doya doya yaşa çünkü bir tane var senden de bu hayattan da.
Sağlık seninle olsun.
Kaynakça:
https://www.uplifers.com/stres-ve-epilepsi-arasindaki-karmasik-iliski-stres-kasilmalara-neden-oluyor-mu
Insanin icini rahatlatan bir yazı, basarilar diliyorum size.. Sitenizi takipte olacağım.
YanıtlaSilİçimi rahatlatan bir yorum... Teşekkürler
Sil